27.7.08

Isim tamlamalari

Sevgili okurlar. Ben bir suredir yurtdisinda yasamaktayim. Kultur soku tabir edilen seyi bizzat yasadim gordum. Sok dalgasi vurduktan sonra, ust uste koydugum birkac tasin dagilmis olmasi karsisinda caresizim. Hayat devam ediyor ama insa ettigim degerlerin yerinde okyanus meltemleri esiyor. Elbette ki bu yazamayislarima da yansidi. Kimden ve nereden alinti yapabilecegimi bilmiyorum. Ama elimde ana dilim var, baba yadigari klavyem de burada. Duzyazi dumduz olmak zorunda degil diyerek rasgele sozcukleri dizdim arka arkaya, bakiniz.

Gidip gelmeler. Ne istedigini bilememeler. Aslinda, birseyi istedigini fark ettiginde, istedigini elde edince onun sana yetmeyecegini bilmeler, bildiginden dolayi herseye mesafe koymalar. Gem vurmalar, uzak durmalar, kendini birakmamalar, gun gecirmeler, pisman olmalar, hayal kurmalar. Tum bir gunu gecenin ruyasinda yasamalar. Tam olamamalar, olunamayacagini bilmeler. Birinden hoslanmalar ama asik olamamalar. Olcup bicmeler, gelecegi dusunmeler, projeksiyon yapmalar, daha iyinin baska yerde oldugundan suphelenip kaygilanmalar. Kisa bir ten temasi ile agir cekime girmeler, ask filmlerinin sonrasini dusunmeler. Ideal olmayan ayrintilarin butunu olusturdugunu hissetmeler. Gitmeler gelmeler.

Ayrica, ayda yilda bir yazmalar. Derin nefes cekmeler, gecenin bitmemesi icin elinden geleni yapmalar. Gunleri tIk tIk saymalar. Sona dogru gitmeler, neyin ne olmadigini belki son anda anlamalar.

Bunlar.